Gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanmasına Ankara Adliyesi önünde avukatlar, gazeteciler ve milletvekilleri tepki gösterdi.
CEYLAN SAĞLAM
Ankara’da T24 yazarı ve gazeteci Tolga Şardan’ın tutuklanmasına avukatlar, gazeteciler ve milletvekilleri Ankara Adliyesi önünde tepki gösterdi. T24 yazarı Gazeteci Gökçer Tahincioğlu, “Bugün bu ülkede 40 yıldır namusuyla, hiçbir pisliğe bulaşmadan gazetecilik yapan Tolga Şardan tutuklandı. Binlerce iddia varken çok komik. Ülkede yargının gündeme geldiği dönemde Tolga Şardan, devletin bu iddiaları araştıracağını yazdığı için tutuklandı. Tolga Şardan iktidarın her döneminde tutuklandı. “1980’li yıllardan bu yana gazetecilik yapıyor, gazetecilik yapıyor. Yargılandığı tüm davalardan beraat etti, yine yapacak, yazmaya devam edecek” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın resen başlattığı soruşturma kapsamında bugün gözaltına alınan T24 yazarı ve gazeteci Tolga Şardan, “MİT’in Cumhurbaşkanlığına sunduğu ‘adli rapor’da ne var?” Yazıyı gerekçe göstererek çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği kararıyla tutuklandı. Şardan’ın avukatları, meslektaşları ve milletvekilleri, tutuklanmasının ardından Ankara Adliyesi önünde açıklama yaptı.
Şardan’ın avukatı Yasin Gökberk Çınar şunları söyledi:
“Siyasi iktidar, Tolga Şardan’ı yaptığı bir haber nedeniyle, dezenformasyonla mücadele kanunu kapsamında getirilen Türk Ceza Kanunu’nun 317/a maddesi uyarınca tutukladı. Söz konusu konu hukuki açıdan bir unsur değil Aslında mevcut yargıda, adliye koridorlarında, sokakta, mahallede, iş yerinde bildiğimiz belli sorunları dile getiren bir gazeteci siyasi yaptırımlara maruz kalıyor. Aslında yaptığı iş hem basın özgürlüğü hem de ifade özgürlüğü kapsamında anayasal güvence altına alınmış ve gazetecilik mesleğini aşmayan bir iş. Bu nedenle “Bir kez daha ilan ediyoruz ki; Bu tutuklama hukuki bir tuhaflıktır ve buna karşı mücadele edeceğiz.”
“40 YILDIR ZARAR GÖRMEDEN ŞEREFLİ GAZETECİ OLAN TOLGA ŞARDAN TUTUKLANDI”
T24 yazarı ve gazeteci Gökçer Tahincioğlu, meslektaşı Şardan’ın tutuklanmasıyla ilgili şunları söyledi:
“Bugün 40 yıldır bu ülkede namusuyla, hiçbir pisliğe bulaşmadan gazetecilik yapan Tolga Şardan tutuklandı. Yargıyla ilgili bin bir tartışmanın gündeme getirilmesi çok komik. Ülkede Tolga Şardan, devletin bu tezleri araştıracağını yazdığı için tutuklandı. Kimi kızdırdığını, bundan kimleri rahatsız ettiğini bilmiyoruz. Dezenformasyon kısmı nedir? Devlet gerçekten bunu araştırmak istemiyor mu? Tolga Şardan’ın dezenformasyon olduğunu söyleyenler, bizzat başsavcıların sunduğu dilekçe ve savcıların karşı dilekçeleriyle ortaya çıkan bu durumu devletin soruşturmayacağını mı söylemek istiyor? Bu tutuklamadan şunu anlıyoruz. Tolga Şardan İktidarın her döneminde gazetecilik yaptı, 1980’li yıllardan itibaren yargılandığı bütün davalardan beraat etti, yine öyle olacak, yine yazmaya devam edecek.”
“CEZALANDIRARAK DÜŞÜNCEYİ DURDURMAYA ÇALIŞIYORSUNUZ”
Ankara Barosu Başkanı Mustafa Köroğlu da Şardan’ın tutuklanmasına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Elimde bir tutuklama emri var. İçinde ne yazdığına, alakasına bile bakamadım. Çünkü içeride de söylediğim gibi şeffaflık toplumundayız. Şeffaflık toplumu nedir? Bugün? , hiçbir şekilde bilgi dolaşımını engelleyemezsiniz. Bilgi dediğiniz şey gazetecinin yaptığı bir haberdir ve o haberin içeriğinde yoktur. Eleştiri, tüm kaynaklara dayanarak ortaya çıkan bilgiler vardır. Onaylıyorsunuz Ya bilgi verin ya da o bilgiyi inkar edin, içeriğinde resmi konuların adı geçiyorsa, ama ne yaparsınız, o gazeteciyi alırsınız, buraya getirirsiniz, hakkında tutuklama kararı çıkarırsınız, gazetecilerin yaptığı topluma bilgi vermektir. .Ve bu bilgi de niyettir.Ceza vererek niyeti durdurmaya çalışıyorsunuz.Bu adliye dahil Türkiye’nin tüm adliyelerinde tartışılan konuların üstünü örteceğinizi mi sanıyorsunuz?Mümkün değil.Mızrak olmaz. O yüzden basın özgürlüğü anlamında gazetecilerin yazdığı şu: Haberin bu şekilde cezalandırılması, hepimizin bu saatte burada olması artık yapabileceğimiz bir durum değil. açıklamak. Son olarak şunu söylemek istiyorum. Kararı vermeden önce içeride kararı veren hakime söyledim. Bu ülkenin bir avukatı olarak, bir baro başkanı olarak, asla yarı yolda bırakmayacağım adalete olan inancımın zedelenmemesini istiyorum. Ancak gördüğümüz her kararla, her hukuk ihlaliyle bu inancımızı elimizden almaya çalışıyorlar. Sonunda Tolga Bey’e söyledim. “Hayatta kalmak için mücadele edeceğiz ve kahretsin, bu bizim elimizde.”
“TÜRKİYE’DE YARGI YÜRÜTMENİN ÇUBUĞU OLDU”
CHP Trabzon Milletvekili Sibel Suiçmez adliye önünde şunları söyledi:
“Maalesef Türkiye’de artık adalet yok. Bu tutuklama kararı hukuki değil. Bunu meslektaşlarım ve baro başkanı çok güzel özetlemiş. Tamamen siyasi bir karar. Yargının artık bunu yaptığını söylemek mümkün değil. Türkiye bağımsız ve tarafsızdır. Aslında 10 gündür konuşulan yargı budur. Yargıdaki yolsuzlukları araştırmak yerine tam tersini yaptı ve bunu ifade eden bir gazeteciyi tutukladı. Soru önergesi verdik ve soru önergesi verdik. Geçtiğimiz hafta Meclis’te bu konuyla ilgili soruşturma önergesi verildi. Bu durum bu kadar açık, hukuken kabul edilemezken, hangi gerekçeyle tutuklama kararı çıkarıldığını anlayamıyoruz. Siyasi açıdan ne anlama geliyor? Bunu biliyoruz. Maalesef Türkiye’de, Yargı artık yürütmenin sopası haline gelmiştir.Halkın haber alma ve basın özgürlüğü ayaklarının altındadır.Ancak bu hiçbir gazeteciyi korkutmayacak.Halkın haber alma özgürlüğüne yönelik alanlarda çalışmaya devam edecekler. Buradan yargıya sesleniyorum: Görevinizi yapın. “Göreviniz görevini yapan gazetecileri tutuklamak değil, yargıda yolsuzluğa bulaşmış kişileri araştırıp bulup tutuklamaktır.”
“Suçluları örtmek için gerçeği aramaya çalışan TOLGA ŞARDAN’I TUTUKLAYARAK GAZETECİLERİ SUSTURMAYA ÇALIŞIYORLAR”
CHP Ankara Milletvekili Okan Konuralp, Şardan’ın tutuklanmasına ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Tolga Şarda’nın, gazeteciliğin kozmik unsurlarına uygun olarak mesleğini yapan parlak bir gazeteci ama aynı zamanda parlak bir insan olduğunu burada bulunan arkadaşları ve olmayan onbinlerce insan dahil herkes biliyor. Arkadaşlarımız söyledi. Olayın hukuki boyutu açısından ne gerekiyorsa yapıldı. Suçluluklarını beyan ettiler.” “Tolga Şardan ve Tolga Şardan gibi gerçekleri örtbas etmek için gerçeği ortaya çıkarmaya çalışan gazetecileri tutuklayıp susturmaya çalışıyorlar ama başarılı olamayacaklar.”
“KAMUYU HAKİKATLA AYDINLATMAK İÇİN ÇABA GÖSTEREN, GÖNÜNÜ VE KALEMİNİ KOYAN GAZETECİLERİN YANINDA OLMAYA DEVAM EDECEĞİZ”
İşçi Partisi İstanbul Milletvekili İskender Bayhan da adliye önünde şöyle konuştu:
“Son günlerde çokça konuştuğumuz Aydın’daki KYK yurdunda meydana gelen asansör cinayetinin ardındaki gerçeklerin araştırılması için birkaç saat önce Meclis’te önerge görüşülüyordu ve oylamayla reddedildi. Hükümet grubunun. Aynı zamanda Sıhhiye Adliyesi’ne de geldik. Burada da gerçekleri yazan bir gazeteciyi gördük.” Bizi susturan, tutuklayan, cezaevine gönderen bir kararla karşı karşıyaydık. Tek adam rejimi, tek adam hukuku böyle işliyor. Ancak gerçeklerin yanında olmaya devam edeceğiz. Gerçekleri yazanlar, gerçekleri kamuoyuna ulaştıranlar, halkı gerçeklerle aydınlatmak için canla başla çalışan, bu işe gönüllerini ve akıllarını koyanlar. “Kalemini ortaya koyan gazeteci arkadaşlarımızla bir arada olmaya devam edeceğiz.”